top of page
  • Yazarın fotoğrafıMeryBlog

Prag - Gezilecek Yerler, Ulaşım, Konaklama

Güncelleme tarihi: 23 Şub

Avrupa’nın en romantik şehirlerinden biri olan Prag’dayız. Prag’ın benim için önemi üniversite 1.sınıfa kadar uzanıyor. Planlamasını inceleyip, sunduğum ilk şehir olarak Prag’da bulunmanın ve bu sefer şehri kendi gözlerimle incelemenin anlamı çok büyüktü.

Sanat ve mimarinin bir arada yaşadığı Prag’ı herkes gibi sizin de seveceğinize eminim. Adeta bir açık hava müzesi olan şehirde gezmek keyifli olduğu kadar oldukça da kolay. Gezmek için biz 3 gün ayırdık ancak bence 4 gün ayırmak daha keyifli ve rahat bir gezi fırsatı sunacaktır diye düşünüyorum.

Öncelikle gördüğüm her tarihi yapıya aşık, henüz göremediklerime bulaşık bir insan olduğum için Prag hakkında olumsuz bir şeyler söylememi beklemeyiniz. Uyarımı da yaparak anlatmaya başlıyorum.



ULAŞIM

Uçaktan indik, pasaport kontrollerini geçtik ve artık Prag’dayız. Peki şimdi ne yapacağız? Otobüs tabelalarını takip edeceğiz ve sarı bilet makinelerini gördüğümüz zaman bir duracağız. Bilet makinelerinden alacağınız biletler otobüs, metro ve tramvaylarda geçerli olacak. Prag’da kalma sürenize göre 24 saat ve 72 saat süreli olan biletlerden alabilirsiniz. Bu iki seçenekteki biletler fünikülerde de geçiyor. Bilet seçenekleri ve güncel ücret bilgilerine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.


Burada önemli bir detay var. Biletinizi aldıktan sonra otobüse biner binmez içeride bulunan bilet okutma cihazından biletinizi onaylatmanız gerekiyor. Cihaza bileti soktuktan sonra biletin üzerine tarih ve saat bilgisinin yazıldığını göreceksiniz. Bu işlemden sonra biletinizin süresi boyunca bir daha herhangi bir yere okutmanız gerekmeyecek. Ancak bilet muhakkak her zaman yanınızda olsun. Ne zaman bilet kontrolü yapacakları belli olmaz. Özellikle elinizde bavul gördüklerinde bilet kontrolü için bir görevlinin yanınıza yanaşması çok olası.

Tekrar havaalanından merkeze ulaşım konusuna dönelim. Terminal 1 otobüs duraklarından 119 numaralı otobüse binip ‘Nadrazi Veleslavin’ durağında ineceksiniz. İndiğiniz yerde hemen metro durağını göreceksiniz. Bu metro ile de merkeze ulaşabilirsiniz.

Şehir içinde ulaşım yürüyerek oldukça rahat. Gezeceğiniz yerlere giderken tramvay veya metro bulmakta da zorlanmazsınız.

KONAKLAMA

Prag’da konaklama için hotel ve Airbnb gibi seçenekleriniz mevcut. Gezilecek yerlere çok daha yakın olmak isterseniz Prag 1 bölgesinde, özellikle de Eski kent meydanı civarında güzel konaklama seçenekleri mevcut. Ancak çok merkezi konumda olduklarından fiyatları diğer bölgelere göre daha pahalı olabiliyor. Prag’da şehir içi ulaşım rahat olduğundan sorun yaşamayacağınızı düşündüğüm Prag 2 bölgesinde konaklamayı tercih edebilirsiniz. Biz Prag 2 bölgesinde Namesti Miru’nun karşısında bir Airbnb evinde kaldık. Fiyatı hem merkeze göre çok daha uygundu hem de merkeze ulaşım konusunda hiç sıkıntı yaşamadık. Gezilecek tüm yerlere ulaşabileceğiniz metro, tramvay ve otobüsler buradan geçiyor. Ek olarak çevrede kafeler, restoranlar ve marketler de mevcut. Konaklama için özellikle bu bölgeyi önerebilirim.

Konakladığımız evin linkini aşağıya bırakıyorum. Haritadan konumuna ve çevresindeki diğer yerlere de göz atabilirsiniz.


GEZİLECEK YERLER

Charles Köprüsü


Prag’ın en gözde yerlerinden biri olan Charles Köprüsü’nde ben sabah akşam sürekli yürüyüş yapmayı ve Vltava nehrinin ikiye ayırdığı şehri izlemeyi çok sevdim. Nereyi gezerseniz gezin gelirken ve giderken yolunuz buraya muhakkak düşüyor. Ya da tekrar orada yürümek istediğiniz için farkında olmadan yolunuzu düşürüyor da olabilirsiniz.

Sabah ayrı ve gece ayrı görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Köprü üzerindeki her bir heykelin bir anlamı ve hikayesi var. Resim çizen ve müzik yapan sanatçılar da köprüde geçireceğiniz zamana ek bir keyif katıyor. Köprüdeyken şöyle kafanızı biraz da yukarıya doğru kaldırıp Prag Kalesi’nin görünen bir kısmına buradan da bakın derim. Tüm bunları yaparken de köprüyü ve şehri şöyle bir koklayın. Bakalım benim aldığım tarih kokusunu siz de alacak mısınız?

 

Eski Kent Meydanı ve Jan Hus Anıtı


Prag’ın tarihi kent meydanına vardığınızda gezilecek birçok yere de aslında ulaşmış oluyorsunuz. Astronomik Saat Kulesi, Tyn Kilisesi, Aziz Nicholas Kilisesi gibi yapılar bu meydanda bulunuyor. Meydanın en önemli unsurlarından biri de Jan Hus anıtı. Hristiyan reformcu teolog, papaz ve bir dönem Prag üniversitesi rektörü olan Jan Hus’un fikirleri sebebiyle eski kent meydanında yakıldığı ve ölümünden 500 yıl sonra da yakıldığı yerde anıtının dikilmiş olduğu söyleniyor. Buraya gitmeden önce Jan Hus hakkında detaylı bilgi edinerek gidebilirsiniz.

 

Tyn Kilisesi


Eski kent meydanına varır varmaz Prag’ın en önemli ve bilinen yapılarından biri olan Tyn Kilisesi dikkatinizi çeken ilk şey oluyor. Bir müddet farkında olmadan başınız yukarıda gezebilirsiniz aman dikkat. İçi heybetinin yanında biraz küçük görünüyor ama yine de güzel. Fotoğraf çekmek yasak olduğu için maalesef size içini gösteremiyorum.


Astronomik Saat Kulesi


Üniversitede Prag çalışmaları için araştırma yaparken en çok karşıma çıkan yapılardan birisi de Astronomik Saat Kulesi. Özellikle her saat başında saatteki kukla gösterisi hakkında çok bilgi okumuştum ve bir gün o alanda toplanıp, kalabalık arasından ben de izleyeceğim demiştim. Bu yüzden izlerken çok heyecanlı ve mutluydum. Gösteri bitiminde ben bu duygulardayken arkadaşımın ‘3 saniye’ demesi de bir nebze haklı bir söylemdi diyebiliriz. Çok kısa süren ama tatlı bir gösteri. Bence muhakkak en azından bir kez diğer turistler ile saatin altında toplanıp izleyin derim.

Bu saat kulesinin hikayesini de bilerek giderseniz sadece bir saat kulesi olmaktan çıkacaktır.


En bilindik olan efsanesine göre, Çek Kralı’nın emriyle Master Hanus bu saati yapıyor ve saati tamamladıktan sonra saatin ünü ülkeyi aşarak diğer krallıklara kadar ulaşıyor. Başka krallıklardan kendileri için de böyle bir saat yapılması talepleri çoğalınca Çek Kralı böyle bir saati başka krallıklar için yapamasın diye Hanus’un gözlerini kör ettiriyor. Hanus bu duruma öfkeleniyor ve saati kimsenin düzeltemeyeceği şekilde bozarak saat kulesinde intihar ediyor. Saatin de çok uzun uğraşlar sonucu ancak 100 yıl sonra tamir edilebildiği söyleniyor. Tabi bunlar sadece efsane.


Prag Kalesi


Guinnes Rekorlar Kitabı’na göre dünyanın en büyük antik kalesi olan Prag Kalesi, şehri yukardan gören manzarası ve kendi ihtişamıyla gezmesi keyifli bir yer. Prag Kalesi’ni gezmek için biraz zaman ayırmanızı öneririm. Kalenin içerisinde Aziz Vitus Katedrali, Aziz George Bazilikası, müze, resim galerisi, saray, saray bahçeleri ve Altın Yol bulunuyor.

Prag Kalesi’ne girişler ücretli. Ben her yerini görmek istemiyorum derseniz eğer farklı seçeneklerle biletler mevcut. Ancak sadece etrafındaki bahçeleri gezmek isterseniz bu alanlar ücretsiz.

Hangi şekilde gezmeye karar vermiş olursanız olun, muhakkak şehri yukarıdan izlemenin fırsatını bir şekilde yaratın derim.


Bilet bilgilerine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.


Aziz Vitus Katedrali


Prag Kalesi’ne gittiğinizde hangi seçenekli bileti alacağınıza karar veremeyecek olursanız muhakkak içeriğinde Aziz Vitus Katedrali olan bileti seçmenizi öneririm. İçi de dışı kadar görkemli ve kesinlikle gezdiğim en büyük katedral diyebilirim. Çek sanatçıları tarafından süslenen vitray pencereler, önemli kişi ve olayları simgeleyen heykeller, paneller ve kabartmalar gibi içeride görülmeye değer birçok unsur olduğunu düşünüyorum.

Genellikle oldukça kalabalık oluyor bu yüzden içeride sıraya girerek gezebiliyorsunuz. Özellikle tur grupları var ise biraz zor olabiliyor. Sabah saatlerinde gitmek belki daha rahat olabilir.


Altın Yol


Altın yol Prag Kalesi içerisinde bulunan tarihi bir sokak. Sokak renkli ve küçük evler barındırıyor. Evlerin içerisine girerek eski dönemlerde bu evlerde ve sokakta nasıl hayatlar yaşandığına dair fikirler edinebilirsiniz. Evlerin birinde savaşlarda kullanılan silah ve zırhlar sergileniyor. 22 numaralı evi de görürseniz Franz Kafka’nın kız kardeşi ile birlikte bir müddet burada yaşadığı biliniyor.

 

Dans Eden Ev / Sarhoş Ev


Prag’ın en meşhur yapılarından bir diğeri de Dans Eden Ev veya diğer bir takma adı ile Sarhoş Ev. Bunlar binanın gerçek isimleri değil tabi. Ancak çoğunlukla dans eden iki partneri andırdığı için yapıya Dans Eden Ev deniyor. Bina bir iş merkezi olarak kullanılıyor ve en üst katında bir restoran bulunuyor. En alt katta da küçük bir kafe mevcut. Kafede bir mola verip bir şeyler içebilirsiniz.

Çok bilinen bir yer olması ve Prag denince akla gelen ilk yapılardan olması sebebiyle beni çok etkileyeceğini düşünerek gittim ancak maalesef beklediğim gibi bir etki yaratmadı. Yine de mutlaka görülmesi gerekir diye düşünüyorum. Akşam gidildiğinde ışıklandırmalarla daha güzel olabilir.


Alois Jirasek Heykeli


Şimdi size Dans Eden Ev’in tam karşısında bulunan bu küçük alanı ne kadar sevdiğimizi nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama en son “Aaa biz Dans Eden Ev’e gelmiştik.” diyerek buradan zor ayrıldık. Asıl geliş sebebimize ayıp olmasın diye de Dans Eden Ev’in altında bulunan kafede bir şeyler içtik.

Çok sevdik dediğimden bu alandan çok büyük bir beklentiniz olmasın tabi. Alanda sadece yeşillik ve önemli Çek yazarlarından biri olan Alois Jirasek heykeli bulunuyor. Bu alanı sevmemizin sebebi arkasında binalar ile birlikte oluşturduğu ambiyans. Fotoğraf çekilmeyi sevenler için de bence bu anlamda çok güzel bir nokta.  Dans Eden Ev’e kadar gelmişken burada da birkaç poz muhakkak çekin derim.

71 görüntüleme1 yorum

1 Comment

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
atakulsule
Feb 24
Rated 5 out of 5 stars.

Her detay var resmen ilk kez gitsek bile daha önce biliyor gibi olacağız sayende ❤️

Like
bottom of page